4 Nisan 2010 Pazar

Cennette bir akşamüstü : Eflatun

Merhabalar efenim, merhabalar...
Bir kaç haftadır tanıtılmayı bekleyen bir sanatçıyı tanıtcam size... Aslında bildiklerim sizin hiç bilmediklerinizle sınırlı. O yüzden ben değil, onun adına yazılan yazılardan tanıyacaksınız onu...
Bildiğim tek şey: Sabah müzisyen, akşam edebiyatçı... Ve hayalleri uğrunda bir çok şeyden vazgeçtiği...



Buyrun:

Eflatun'un / Cosmo Türk : http://www.cosmoturk.com/kultur-sanat/eflatun-8211-cennette-bir-aksamustu-afcaj.htmlhttp://www.cosmoturk.com/kultur-sanat/eflatun-8211-cennette-bir-aksamustu-afcaj.html

Kulaklarınızın pası gitsin diye, bir de şarkısını paylaşalım...

Eflatun - Şarap








1 Nisan 2010 Perşembe

Bir dakika mola, doğal sisteme!

Hanımlar ve beyler , merhaba!
Doğamız bazı hırs bürünmüş şirketlerin tehlikesinde. Bunlardan biri Nestle! Nerden çıktı bu diyen arkadaşlar olacaktır, doğal. Nestle her gün Endenozya'daki doğal sistemi tehdit ediyor. Yağmur ormanlarını ve turbalıkları yok eden tedarikçilerden halen palmiye yağı almaya devam ediyor. Bu ağaçların yok olmasıyla, ekosistemde bulunan diğer canlılarda etkileniyor. Örneğin: Şempanzeler...

Bunu boykot etmek için Greenpeace gene kendini göstermiş. Bizim yapmamız gereken destek olmak, tabi doğayı seviyorsak...
Buradan gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz:
http://www.greenpeace.org/turkey/campaigns/enerji/kit-kat




Bir dakika mola, Kitkat'la...

28 Mart 2010 Pazar

Evrim vs Yaratışçılık

Kendi alanlarında uzman olan profesörlerin ağzından evrim ve yaratışçılık.


27 Mart 2010 Cumartesi

Nietzsche Kronoloji

Bugün, boş vakit bulmuşken kitapçıya gittim. Direk felsefe ile ilgili kitapların oraya koştum. Göz gezdirmekten gözlerim yorulmuşken karşıma bir kitap çıktı:
Nietzsche " Yunanlıların Trajik Çağında Felsefe"....
Nietzsche tabi bu, hemen aldım. Kitabı otobüste incelerken, Nietzsche'nin kronoloji gözüme çarptı. Google Amca'da , "Nietzsche Kronoloji" cümlesini aratıp pek bir şey bulamayınca paylaşmak istedim....
Daha Nietzsche'nin bir çok bilinmedik yönü geçti elime, onlarıda fırsat buldukça paylaşacağım...
Sizi kronolojiyle yanlız bırakayım:

Nietzsche: "Tanrı öldü."

1844- 15 Ekim: Nietzsche, Leipzig’in güneybatısında Saksonya’da bir Prusya köyü olan Röcken’de Karl Ludwig Nietzsche adında papaz bir babanın oğlu olarak dünyaya gelir.

1849- 30 Temmuz: Babasının ölümü.

1850- Annesi bütün ailesi ile birlikte Naumburg'a yerleşir.

1858- Naumburg yakınlarında Almanya’nın önde gelen Protestan yatılı okulu Schulpforta’ya kayıt yaptırır.

1864- Ekim: Teoloji ve filoloji öğrencisi olarak Bonn üniversitesine kayıt yaptırır.

1865- Ekim: Nietzsche, Bonn’daki filoloji hocası F.W.Ritschl’in peşinden Leipzig’e gider ve eğitimine burada devam eder. Leipzig’de eski kitaplar satılan bir dükkanda Schopenhauer’in bir kitabını bulur ve arkadaşlarına bundan böyle bir “Schopenhauer’ci” olduğunu açıklar.

1867- Prusya ordusundaki askerliği ağır bir kaza sonucunda liyakat madalyasıyla sona erer.

1868- 8 Kasım: Nietzsche’nin Leipzig’de Richard Wagner’le ilk buluşması.

1869- Şubat: Henüz doktorasını tamamlamamış olan Nietzsche, Ritschl’in tavsiyesi üzerine Basel üniversitesi klasik filoloji bölümüne genç yaşta öğretim görevlisi olarak atanır.
17 Mayıs: Nietzsche’nin Wagner ve Cosima’ya (von Bülow) Tribschen’de ilk ziyareti.
28 Mayıs: Basel üniversitesinde “Homeros ve Klasik Filoloji” üzerine bir açılış konuşması yapar.

1870- Ağustos: Nietzsche, Fransa-Almanya savaşı patlak verince üniversiteden izin alır ve gönüllü sıhhiye eri olarak cepheye gider. Ama sağlığının bozulması nedeniyle iki ay sonra Basel’e geri döner.
”Empodokles” yayımlanır.

1871- Ocak: Basel üniversitesi felsefe kürsüsüne yaptığı başvuru geri çevrilir. İsviçre Alp’lerinden kalbi kırık bir şekilde ayrılır ve klasik filolog olarak mesleğinden giderek hoşnutsuz olmaya başlar, felsefeye yönelir. Bu yıldan sonra Nietzsche bozuk sağlığıyla sürekli bir mücadeleye girer.



1872- Ocak: İlk kitabı “The Birth of Tragedy Out of The Spirit of Music/Müziğin Ruhundan Trajedinin Doğuşu” yayınlanır.
Şubat/Mart: Basel’de “Eğitim Kurumlarımızın Geleceği” konulu halka açık seminerler verir.
22 Mayıs: Nietzsche, Bayreuth tiyatrosunun temel atma töreni için Bayreuth’a giden Wagner’in 59. doğum gününde besteciye eşlik eder.

1873- “Birinci Zamansız Düşünceler: David Strauss’a Karşı” yayımlanır.

1874- “İkinci Zamansız Düşünceler: Sahte Kültür ve Tarihin Tehlikeleri Üzerine” yayımlanır.
”Üçüncü Zamansız Düşünceler: Eğitmen Schopenhauer” yayımlandı.

1876- Ağustos: 1. Bayreuth festivali. Wagner’le dostluğu gölgelenir.
”Schopenhauer’ci Felsefe ve Uygarlığı” yayımlanır.
Eylül: Paul Ree ile birlikte Bayreuth’tan ayrılır.
Ekim: Basel üniversitesi sağlığının bozuk olduğu gerekçesiyle Nietzsche’ye bir yıllık hastalık izni verir.

1878- “Human, All to Human/İnsanca, Pek İnsanca” ilk bölümü Voltaire’e adanmıştır.
3 Ocak: Wagner Nietzsche’ye yeni yayımlanan eseri Parsifal’in bir kopyasını gönderir.
Mayıs: Nietzsche Wagner’e yazdığı son mektupla birlikte “İnsanca, Pek İnsanca: Özgür Ruhlar İçin Bir Kitap” adlı çalışmasının bir kopyasını gönderir. Wagner’den tamamen kopar.

1879- “İnsanca, Pek İnsanca”nın ikinci cilt birinci kısmı: Assorted Opinions and Maxims.
Nietzsche sağlığının bozukluğu öne sürülerek Basel’deki kürsüsünden istifa etmeye zorlanır. Bundan sonraki on yıl boyunca otel odalarında ve pansiyonlarda yaşayan yalnız bir gezgin yaşamı sürecektir.

1880- “İnsanca, Pek İnsanca”, ikinci cilt ikinci kısım: Gezgin ile Gölgesi.

1881- “Tan Kızıllığı: Ahlakın Önyargıları Üstüne Düşünceler”. Sils Maria’da ilk yazını geçirir.

1882- “Şen Bilim” (Neşeli Bilgelik adıyla da bilinir) 125. aforizmada bir deli, Tanrının öldüğünü açıklar.
Mart: Paul Ree Roma’ya gitmek üzere Cenova’da Nietzsche’den ayrılır. Ree Roma’da Lou Salome ile tanışır ve ona aşık olur.
Nisan: Nietzsche Roma’ya gider ve Lou Salome ile tanışır. Nietzsche bir kaç gün sonra, önce Ree aracılığı ile daha sonra şahsen Salome’ye evlenme teklif eder. Teklifi geri çevrilse de kendisi Ree ve Salome arasındaki düşünsel “menage a trois” bağlılıktan hoşnuttur.
Yıl sonunda Nietzsche, Ree ve Salome’den kopar ve kendisini ikisinin ihanetine uğramış hisseder.

1883- “Böyle buyurdu Zerdüşt: Herkes ve Hiç Kimse İçin Bir Kitap” adlı çalışmasının birinci ve ikinci kitaplarını yazar.
13 Şubat: Wagner’in ölümü

1884- Nice’de Zerdüşt’ün üçüncü kısmını yazar.

1885- Zerdüşt’ün dördüncü ve son bölümünü sınırlı sayıda ve kendi başına yayımlatır.

1886- “İyinin ve Kötünün Ötesinde: Geleceğin Felsefesine Giriş”

1887- “Yeraltından Notlar”ın Fransızca baskısı tesadüfen eline geçer ve böylece Dostoyevsky’i keşfeder.
10 Kasım: “Ahlakın Soykütüğü Üstüne: Bir Polemik”

1888- Mayıs/Ağustos: Wagner olayı; Dionysos Dithyrambosları’nı bitirir. (1891′de yayımlanır.)
”Gücün İradesi” yayımlanır.
Eylül: “Deccal” (1894′de yayımlanır.)
Ekim/Kasım: “Ecce Homo”yu yazar. (Kitabın yayımlanması Elisabeth Förster Nietzsche tarafından 1908′e dek ertelenir.)
Aralık: “Nietzsche Wagner’e Karşı” (1895′te yayımlanır.)

1889- “Putların Alacakaranlığı” (Özgün adı: Bir Psikoloğun Atıllığı.)
3 Ocak: Nietzsche, Torino’da Piazza Carlo’da sinir krizi geçirir ve sahibi tarafından kırbaçlanan yaşlı bir atın boynuna sarılarak ağlar.
18 Ocak: Jena Üniversitesindeki psikiyatri kliniğine kaldırılır. Doktorlar “ileri yeti yitimi” teşhisi koyarlar.

1890- Nietzsche’nin annesi oğlunu alır ve bakmak üzere Naumburg’taki evine getirir.

1897- 20 Nisan: Annesinin ölümü. Kız kardeşi Nietzsche’yi alarak beraberinde Naumburg’tan, 1894′de Nietzsche arşivini taşımış olduğu Weimar’a götürür.

1900- 25 Ağustos: Nietzsche Weimar’da ölür. Röcken’de babasının mezarının yanına gömülür.

1901- 1880′lerde kaleme alınan Nachlass’tan 500 bölüm Güç istemi adıyla yayımlanır. 1906′da kitabın ikinci baskısı bu sefer 1067 bölümlük bir çalışma olarak piyasaya çıkar.

25 Mart 2010 Perşembe

Bana ara fosilleri göster!

Ara fosilleri istiyoruz, diyenlere.


24 Mart 2010 Çarşamba

Diyorlarki : Ya yanılıyorsanız?

Hep şunu diyorlar: "eğer yanılıyorsanız"... Ben bunu dinler hakkında yanılma olarak algılıyorum. Çünkü benim için tanrı bir belirsizliktir ve hiçbir zaman bunun ötesine geçemeyecek. Bu doğrultuda soruya cevap verirsek eğer şunu demek isterim: Eğer biz iyisek, cehennem bizim için cennettir. Bir korku uğruna kimsenin karşısında eğilmeyi göze almadım. Che'nin dediği gibi:
"Dizlerimin üzerinde yaşamaktansa, ayaklarımın üzerinde ölmeyi tercih ederim." Bu söz doğrultusunda hiçbir şeye boyun eğmedim. Her zaman hakkımı aradım, ezilenin yanında oldum. Ve bu düşünceyle hiçbir zaman tanrının karşısında da eğilmedim, eğilmeyeceğim. Çünkü benim için tanrı dinlerin yarattığı tanrıdan çok farklı. O benim için bir son değil, bir başlangıç...

Ve gelir bana İslamiyetin Tanrısı sorar:
-Niye hiç namaz kılmadın, niye benim için secdeye eğilmedin.
-Niye eğileyim, sen kimsin ki ? Sen bir dikdatörsün benim gözümde. Ve ben bir devrimci olarak sana karşı her zaman özgürlük mücadelesi vereceğim.
-Ama seni yaratan benim. Bana itaat edeceksin. Ben olmasaydım sen olmazdın.
-Evet belki beni yaratan sensin, sen bir babanın çocuğuna göstermediği sevgi gibisin. Bana hiçbir zaman sarılmadın, sevgini göstermedin. Düştüğümde elinden tutmadın. Hep emirler verdin, kurallar koydun.
-Ama ben, ben...
-Ben seni bir son olarak değil, bir başlangıç olarak görmüştüm, yanılmışım. Ve şimdi gönder beni cehennemine, iyi olsamda müslüman değilim. Senin gözünde iblisten başka bir şey değilim. Gönder beni o güzelim cehenneme, bana cennet olan o cehenneme!

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Kuran

Bu karşılaştırmaya, bir tartışmanın ortasında denk geldim. Umarım faydalı olur ve dünya görüşünüzde bir değişiklik yaratır. Felsefe de bunu yapmamızı istiyor, mutlak dediğiniz şeyi sorgulamayı. Dinle ilgili eleştireler bu blog var olmaya devam ettikçe sürecek. Tekrardan söylemek gerek; sorgula , eleştir , düşünce üret!
Her şeye bir şüphe doğrultusunda yaklaş... Ve bildiğin tek şey, Sokrates'in dediği gibi : "hiçbir şey bilmemek olsun"... Her zaman bir yenisini , her zaman bir fazlasını ara... Bulduğun cevaba soru sormaktan kaçınma, onla savaş. Asırlarca sürsede, hiç bıkmadan , usanmadan...




İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi : Madde 1 – Bütün insanlar özgür , onur ve haklar bakımından eşit doğarlar .Akıl ve vicdana sahiptirler , birbirlerine karşı kardeşlik anlayışı ile davranmalıdırlar.


Kuran – Nisa /144 : Ey iman edenler ! Müminleri bırakıpta kÂfirleri dost edinmeyin ( bunu yaparak) Allah’a aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz ?

Kuran – Al-i İmran/28 : Müminler müminleri bırakıpta da kÂfirleri dost edinmesin.Kim bunu yaparsa ,artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur.

Kuran – Tevbe / 29 : Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe inanmayan , Allah ve resÛlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle , küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın .

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi : Madde – 2 : Herkes ırk ,dil,din,renk,cinsiyet,siyasal ve başka bir görüş,ulusal ve ya sosyal köken,mülkiyet,doğuş ve ya herhangi bir ayrım gözetmeksizin bu bildirgede ilan edilen bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir ( Hiçbir ayrım gözetmeksizin.)

KURAN – Maide / 51 : Ey iman edenler ! Yahudileri ve hristiyanları dost edinmeyin.Zira onlar birbirinin dostlarıdırlar , içinizden onları dost edenler,onlardandır.Şüphesiz Allah zalimler topluluğuna yol göstermez .

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi – Madde – 3 : Yaşamak , özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.

KURAN – Tevbe / 5 : Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün ; onları yakalayın , onları hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin.Eğer tevbe eder , namazi dosdoğru kılar , zekatıda verirlerse artık yollarını serbest bırakın .

KURAN – Nisa / 89 : Sizinde kendileri gibi inkar etmenizi istediler ki onlarla eşit olasınız.O halde Allah yolunda göç edinceye kadar onlardan hiç birini dost edinmeyin.Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın,bulduğunuz yerde öldürün ve onların hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyin .

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi – Madde – 4 : Hiç kimse kölelik ve ya kulluk altında bulundurulamaz , kölelik ve köle ticareti her türlü biçimde yasaktır .

KURAN – Bakara/ 178 : Ey iman edenler ! Öldürenler hakkında size kısas farz kılındı.Hüre hür ,köleye köle ,kadına kadın öldürülür .

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi – Madde – 16 : a) Yetişkin bir erkeğin ve kadının ırk , yurttaşlık ve ya din bakımlarından herhangi bir kısıtlamaya uğramaksızın evlenme ve aile kurma hakkı vardır.

KURAN – Bakara/221 : İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin . Beğenseniz bile putperest bir kadından , imanla bir dişi köle kesinlikle daha iyidir . İman etmedikçe putperest erkekleride(kızlarınızla)evlendirmeyin.Beğenseniz bile,putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir .

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi- Madde – 5 : Hiç kimseye işkence yapılamaz , insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunamaz ve onur kırıcı şekilde ceza verilemez .

KURAN – Maide / 38 : Hırsızlık eden erkek ve ya kadının yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allahtan bir ibret olmak üzere ellerini kesin.

KURAN – Nur / 2 : Zina eden kadin ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun ; Allaha ve ahiret gününe inanıyorsanız , Allahın dininde onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir gurup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi- Madde – 7 : Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir .

KURAN – Nahl / 75 : Allah hiçbir şeye güçü yetmeyen , başkasının mali olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan ( hür ) bir kimseyi misal verir . Bunlar hiç eşit olurlar mı ?

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi – Madde – 13 : a ) Herkesin bir devletin toprakları üzerinde serbestçe dolaşma ve oturma hakkı vardır .
b ) Herkes kendi ülkeside dahil olmak üzere , herhangi bir ülkeden ayrılmak ve ülkesine yeniden dönmek hakkına sahiptir .

KURAN – Tevbe / 28 : Ey iman edenler ! Puta tapanlar ancak bir pisliktir.Onun için bu yıllardan sonra Mescid – i Harama yaklaşmasınlar.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi– Madde – 18 : Herkesin düşünce , din ve vidan özgürlüğüne hakkı vardır . Hiç kimse bu özellikleri bakımından dışlanamaz .

KURAN – Tevbe / 29 : Kendilerine kitap verilenlerden Allaha ve ahiret gününe inanmayan , Allah ve resÛlünün haram kildiğini haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle ,küçülerek elleriyle cizye verene kadar savaşın .